Amasya İlçeleri Web Tanıtım Kültür Sitesi
  Amasya Protokolü
 

ALİ RIZA PAŞA HÜKÜMETİ VE AMASYA  ANTLAŞMASI(*)

 

Damat Ferit Paşa Hükümeti'nin istifası üzerine Padişah yeni hükümeti Tevfik Paşaya kurdurmak istedi. Tevfik Paşa kabul etmeyince 2 Ekim'de Ali Rıza Paşa Sadrazam olarak atandı. Ali Rıza Paşa, milliyetçilerin baskısının önemini biliyordu. Mustafa Kemal Paşa Ali Rıza Paşaya Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin kararlarına saygılı olmak koşuluyla yardımcı olacağını vaat etti. Buna rağmen Ali Rıza Paşa, İstanbul'da iyi niyetli bir Hükümet bulunduğunu ileri sürerek, Heyet-i Temsiliye'nin çalışmalarına gerek kalmadığını üstü kapalı bir şekilde belirtmeye çalıştı. M. Kemal Paşa ile İstanbul Hükümeti arasında 3 Ekim'den itibaren başlayan yazışmalarda M. Kemal İstanbul Hükümeti'nin, Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarına bağlı olmasını, Ulusal Meclis toplanana kadar hükümetin önemli kararlar almamasını, Barış Konferansı'na Temsil Heyeti'nin güvenini kazanmış kimselerin gönderilmesini, Hükümetin yayımlayacağı bildirilerin kendisi tarafından görülmesini, atama işlemlerinin Temsil Heyeti'nce uygun bulunması, Genelkurmay Başkanlığı'na Cevat yada Fevzi Paşanın getirilmesi isteniyordu. İstanbul Hükümeti de bu isteklere karşı, bu isteklerin bazılarını kabul etmekle beraber, Temsil Heyeti'nin kendileriyle işbirliği yapmasını, İttihatçılıkla ilişkileri olmadıklarını, seçimlerin serbest yapılacağını ve hükümet işlerine karışmayacaklarını açıklamalarını istiyordu. Ancak bütün bu yazışmalar bir sonuç vermediği için İstanbul Hükümeti Anadolu'ya bir temsilci göndermeye karar verdi. Bu öneriyi yapan Salih Paşa temsilci olarak görevlendirildi. Ali Rıza Paşanın isteği üzerine, Amasya'da bir görüşme yapılması M. Kemal Paşa tarafından kabul edildi.

M. Kemal Paşa Amasya'ya gitmeden önce, komutanlara iç ve dış politika konusu ile ordunun durumu hakkında fikirlerini sordu. Aldığı yanıtlar onların bu konularda yetersizliğini ve bütün işlerde kendisinin karar vermesi gerektiğini ortaya koyuyordu.

M. Kemal Paşa, yanında Rauf ve Bekir Sami Beylerle birlikte 18 Ekim'de Amasya'ya geldi. Salih Paşanın gelmesinden sonra 20 Ekim'de görüşmeler başladı. Ve Sivas Kongresi'nce kabul edilmiş bulunan esaslar üzerinde   görüşmeler başladı. Ve Sivas Kongresi'nce kabul edilmiş bulunan esaslar üzerinde görüşmeler 22 Ekim'e kadar sürdü. Taraflar şu esaslar üzerinde anlaştılar:

  1. Türk illerinin düşmana şu veya bu suretle terk olunmaması, hiç bir himaye ve manda kabul edilmemesi, Türk vatanının bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunması
  2. Müslüman olmayan topluluklara Türk memleketlerinin siyasi egemenlik ve sosyal dengesini bozacak biçimde ayrıcalıklar verilmemesi
  3. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği'nin hukuki bir kurul olmak üzere İstanbul Hükümeti tarafından tanınması
  4. İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında barışın kurulması için toplanacak konferansa Heyet-i Temsiliye tarafından da uygun görülen kimselerin gönderilmesi
  5. Osmanlı Meclis-i Mebusan'ın İstanbul'da toplanmasının güvenlik bakımından uygun olmadığıSon madde, yani meclisin İstanbul dışında toplanacağı hükmü, anayasaya aykırı olacağı gerekçesiyle İstanbul Hükümeti tarafından doğrudan kabul edilmedi. M. Kemal Paşa da ısrar etmedi.

Amasya'da varılan anlaşma ile İstanbul Hükümeti Temsil Heyeti'ni  resmen tanımış oluyordu. İstanbul Hükümeti'nin temsilcisi, Amasya Genelgesi'nin yayımlandığı şehre getirildi ve genelgenin imzalanmasından tam üç ay sonra ulusal iradeyi kabul etti. M. Kemal Paşa böylece "ulusun bağımsızlığını, yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır" ilkesini ilan ettiği şehirde, bütün ülkeye ve dünyaya gücünü gösteriyordu.

*Ergün AYBARS, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1, Ege Ün. Basımevi, İzmir, 1986, ss. 184-189

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol